Ünlü Analist Bitcoin Düşüşlerinde Alım Yapanları Uyardı!

10X Research CEO’su Markus Thielen, Bitcoin’deki son düşüşü satın almanın, çöküş sonrası “çok riskli” olduğu konusunda uyarıda bulundu.

Bitcoin, geçtiğimiz pazartesi günü keskin bir düşüş yaşadı ve bu durum kripto para piyasasında ciddi bir kaosa neden oldu. Bu olaylar, Japon Yeni’nin döviz cinsinden işlem hacminin azalması, makroekonomik endişeler ve Orta Doğu’daki artan gerginlikler gibi faktörlerin karmaşık etkileşimi sonucu gerçekleşti.

Ancak düşüşe rağmen, Bitcoin’in fiyatı dün 50.000 doların altına düştükten sonra yaklaşık 56.410,85 dolara yükselerek toparlanma işaretleri gösterdi. Bu toparlanma, piyasada belirsizlik olmasına rağmen bazı analistler tarafından olumlu bir sinyal olarak değerlendiriliyor.

Thielen , finans piyasalarını sürekli yeniden düzenlenmeler gerektiren bulmacalara benzetti ve şu anki durumu bu dönemlerden biri olarak nitelendirdi.

Nisan ve Haziran aylarında yaşanan keskin düşüşlerle karşılaştırıldığında, bu düşüşün farklı olduğunu belirtti. Önceki düşüşlerde artan kaldıraç kullanımıyla telafi edilmişken, şu anki “yavaş ticaret” dönemi bu tür bir telafinin gerçekleşmeyebileceğini işaret ediyor.

Ağustos ve Eylül ayları, birçok kurumsal oyuncunun tatilde olduğu ve büyük sermaye hareketlerinin düşük olduğu dönemler olarak biliniyor. Thielen bu yavaş dönemde uygun risk yönetiminin “kritik” olduğunu vurguladı ve bu dönem sona erdiğinde ortaya çıkabilecek fırsatlara dikkat çekti.

Analistler Makroekonomik Faktörlere İşaret Ediyor

Pazartesi günkü Bitcoin satış dalgası, analistleri özellikle Fed ve Japonya Merkez Bankası (BOJ) arasındaki faiz farkı değişimleri gibi makroekonomik faktörlerin önemini vurgulamaya itti. Bu faktörler, küresel finans piyasaları üzerinde önemli etkiler yaratıyor ve dolayısıyla kripto para birimleri üzerinde de dolaylı yoldan etkili olabiliyor.

Federal Açık Piyasalar Komitesi (FOMC), hedef federal faiz oranını belirlemek üzere 17 Eylül’e kadar bir daha toplanmayacak. Bu, piyasaların gelecek toplantıya kadar Fed’in politikaları konusunda belirsizlikle hareket etmesi anlamına geliyor. Ancak, şu anda traderlar ve yatırımcılar, Eylül ayında Fed’in mevcut %5,25 – %5,5 aralığının altına faiz indirimi yapacağına yönelik iyimser bir beklenti içinde.

CME’nin FedWatch aracına göre , yatırımcıların %65,5’i faiz oranlarının 50 baz puan düşürülerek %4,75 – %5’e indirileceğini öngörüyor. Diğer %32,5’lik kesim ise 25 baz puanlık bir gevşeme ile %5 – %5,25 aralığında bir indirim bekliyor.

Japonya Merkez Bankası’nın faiz oranlarını artırmasının ardından, Nikkei 225 gibi Japonya’nın önemli borsa endekslerinde yaşanan toparlanma, bu faiz artışlarının piyasa fiyatlarına tam olarak yansımadığına işaret ediyor. Bu tür hareketler, kripto para piyasaları dahil olmak üzere geniş çapta finans piyasalarında dalgalanmalara sebep olabilir.

BloFin’in belirttiği gibi , “Carry trade’in geri çekilmesinin ABD finansal döngüsünde tam bir dönüşüm yaratma olasılığı düşük” olsa da, Fed ve BOJ arasındaki faiz farklarının hızla azalması durumunda Bitcoin ve geleneksel hisse senetleri fiyatlarında daha fazla düşüş yaşanabileceği konusunda uyarılar devam ediyor. Bu tür makroekonomik faktörler, özellikle küresel yatırımcılar için önemli riskler ve fırsatlar sunmaya devam edecek gibi görünüyor.

Diğer Analistler Bitcoin’deki Düşüşün Satın Alınmasını Destekliyor

Analistler, mevcut olumsuz koşullara rağmen piyasada bir istikrar beklentisi içinde olduklarını dile getiriyorlar. Zincir üstü analiz firması IT Tech ve CryptoQuant , kaldıraç oranının 2020’nin başlarından bu yana görülen en düşük düzey olan 0,1758’e indiğini açıkladı. Bu durum, yatırımcıların daha az borç finansmanı kullandıklarını gösteriyor, bu da daha az risk alındığını işaret ediyor.

Ek olarak, açık türev sözleşmelerinin toplam değerini yansıtan açık faiz miktarı, 2021 ortasından bu yana görülen en düşük seviye olan 14 milyar dolara geriledi. 10x Research’ün raporuna göre, piyasa son çöküşten sonra yeterli düzeyde deleverage (kaldıraç azaltma) olmuş durumda; bu durum, piyasa koşulları elverişli kaldığı sürece toparlanma ihtimalini artırarak, daha fazla piyasa istikrarına katkıda bulunabilir.